Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmatik bir yaşantı sonucunda meydana gelen ruhsal bir hastalıktır. Bireyin kendisinin ya da çevresinin hayati güvenliğini tehdit eden korkunç ve aşırı tehlikeli durumlar travmatik yaşantı olarak adlandırılmaktadır. Cinsel veya bedensel şiddet, ölümcül hastalıklar, savaşlar, ağır kazalar ve doğal afetler travmatik olaylara örnek olarak gösterilebilmektedir. Birey travmatik bir yaşantı sonucunda kendisi mağdur olduysa veya başka bir kişinin başına gelen travmatik olaya şahit olduysa travma sonrası stres bozukluğu oluşabilmektedir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedenleri
Travma sonrası stres bozukluğu, bir veya birden fazla travmatik olaya maruz kalınması sonucunda görülmektedir. En az bir travmatik olayın gerçekleşmiş olması gerekirken psikososyal etkenler ve fizyolojik değişiklikler de etkilidir.
Travma sonrası stres bozukluğu, travmatik olay yaşayan veya şahit olan her kişide ortaya çıkmayabilir. Çünkü her bireyin olay ve durumlara karşı verdiği tepki farklıdır. Yapılan araştırmalara göre her 100 bireyden 70’i, hayatları boyunca en az bir kere de olsa travmatik bir olay yaşamış veya şahit olmuştur. Travmatik bir olayı yaşayan veya şahit olan 10 erkekten 1’inde, 10 kadından ise 2’sinde stres bozukluğunun ortaya çıktığı görülmüştür.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Birey, travmatik bir olayın ardından birçok hafta boyunca sürekli tehdit altında olma, kaçınma ve tekrar yaşama gibi belirtileri gösteriyor ve olaya yönelik acı çekiyorsa travma sonrası stres bozukluğu gelişmiş olabilir. Travma sonrası stres bozukluğu teşhisinde DSM 5 tanı kriterleri referans alınmaktadır.
- Sürekli tehdit altında bulunma duygusu: Birey, travmatik olayın üstünden uzunca bir zaman geçmesine rağmen travmatik yaşantının geri geleceğine yönelik kaygı hissedebilmektedir. Bu durum bireyin sürekli hazır ve alarm hazırlığında olması ile kendini belli etmektedir. Bulundukları her ortamın tehlikeli olup olmadığını araştırır ve güvende olma ihtiyacı hissederler.
- Kaçınma: Travmatik olayı yaşayan birey, sürekli zihninde yer alan anılardan kaçmak için olayla bağlantılı kişi, durum, anı ve düşüncelerden kendisini sakınmaktadır. Örneğin trafik kazası sonucunda travmatik bir yaşantısı olan birey, araba sürmekten veya toplu taşıma araçlarını kullanmaktan kaçınabilmektedir. Bu aşamada birey, travmayı hatırlamak istememekte ve oluşabilecek tüm riskleri ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.
- Tekrar yaşama: Bireyler, travmatik olayları farklı şekillerde tekrar yaşayabilmektedir. Bazı kişiler, travmatik olaya dair yakındıkları anıları ve kabusları yaşamaktadır. Bu düşünceler gerilim ve acı gibi bedensel tepkilerin yanı sıra korku ve endişe gibi yoğun duygulara da yol açabilmektedir. Travmatik yaşantıyı anımsatan veya çağrıştıran her durum, mağdur kişide tepkisel durumlara yol açabilmektedir.
Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri aşağıdaki gibidir:
- İnsanlar tarafından anlaşılmadığını düşünme
- Geleceğe yönelik plan yapamama
- Çabuk öfkelenme
- Ufak seslerden veya hareketlerden irkilme
- Travmatik olayı hatırlatan kötü anıların zihinde yer etmesi
- Kabus
- Uykusuzluk
Birey, yukarıda sıralanan belirtileri birkaç aydan daha fazla yaşamışsa ve hayatı olumsuz yönde etkilenmeye başlamışsa zaman kaybetmeden bir ruh sağlığı çalışanından yardım almalıdır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Geçer?
Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan birey, zaman kaybetmeden bir ruh sağlığı çalışanına başvurmalıdır. Olaylara dair düşüncelerden kurtulmak veya duyulan ıstırabı azaltmak için uyuşturucu ya da alkol gibi maddelere başvurulmamalı, uzak durulmalıdır. Bu tür maddeler anlık çözümler sunuyor gibi olsa da kişinin sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
Travma sonrası stres bozukluğu için ilaç tedavisinden yararlanılabilmektedir. Travma sonrası stres bozukluğu ilaçları, endişe ve korkunun yanı sıra kişinin zihninde yer eden düşüncelerin azalmasına yardımcı olmaktadır. Ancak ilaç tedavisi psikoterapi ile desteklenmelidir.
Travmatik olayı yaşayan kişi, bireysel veya grup terapisi alabilmektedir. Grup terapisinde kendisi gibi travmatik olaylar yaşayan kişiler ile etkileşime girmekte ve birlikte çözüm yolu üretebilmektedir. Birey, grup terapisi sırasında yalnız olmadığını hissetmektedir.
Psikoterapide ise Travma Sonrası Stres Bozukluğu için birçok yöntem kullanılabilmektedir. En sık kullanılan türler arasında Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR ve maruz bırakmadır.